İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | reinforce (something) with (something) f. | (bir şeyi bir şeyle) takviye etmek | ||
The reactionary legal arsenal is being reinforced with new provisions. Gerici yasal cephanelik yeni hükümlerle takviye ediliyor. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | reinforce (something) with (something) f. | (bir şeyi bir şeyle) güçlendirmek | ||
Öbek Fiiller | reinforce (something) with (something) f. | (bir şeyi bir şeyle) sağlamlaştırmak | ||
Öbek Fiiller | reinforce (something) with (something) f. | (bir şeyi bir şeyle) daha dirençli hale getirmek | ||
Öbek Fiiller | reinforce (something) with (something) f. | (bir şeyi bir şeyle) desteklemek | ||
Öbek Fiiller | reinforce (something) with (something) f. | (bir şeyi bir şeyle) kuvvetlendirmek | ||
Öbek Fiiller | reinforce (something) with (something) f. | (bir orduyu) güçlendirmek | ||
Öbek Fiiller | reinforce (something) with (something) f. | (bir düşünceyi/hissi) desteklemek/güçlendirmek |